Türkiye Personel Partisi Genel Lider Yardımcısı Doğan Ergün, partisinin Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan ayrılacağı savlarıyla ilgili toplumsal medya hesabından paylaşımda bulundu.
İddiaları yalanlayan Ergün, “İttifak kolay kurulmadı ufak hesaplarla da dağılmaz. Daha çok yolumuz, büyük tezlerimiz var. El ele vererek bu Saray rejimini tarihin çöplüğüne göndereceğiz” sözlerini kullandı.
Ne olmuştu?
Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Türkiye Personel Partisi’nin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kendi ismi, logosu ve adaylarıyla girme kararı aldığı, Halkların Demokratik Partisi’nin ise seçimlere tek listeyle girilmesini istediği belirtilmişti. Halk TV müellifi İsmail Saymaz, mevzuyla ilgili ‘HDP ve TİP yol ayrımında’ başlıklı yazısında en az 41 kentte kendi amblem ve adaylarıyla seçime katılma istekleri HDP tarafından geri çevrilirse TİP’in, ittifaktan ayrılabileceğini; Erkan Baş, Sera Kadıgil, Ahmet Şık ve Barış Atay’ı bağımsız aday göstermeyi düşündüğünü yazmıştı.
TİP Sözcüsü Sera Kadıgil’in de evvelki gün katıldığı bir programda, ittifaklarla ilgili yasal zorunluluklar nedeniyle güçlü oldukları vilayetlerin belirlenerek TİP listesinden seçime girilmesinin daha gerçek olacağını söylemesi tartışmalara neden olmuştu.
Kadıgil, şunları söylemişti:
“Mevcut sistemde TİP’in 81 ilin 81’inde de HDP ile rekabet halinde seçime girmesi hepimiz için bir felaket sonucu doğurur. HDP’nin istediği modelde şu deniliyor: İttifak olmasın, seçime giderken, 81 ilin 81’inde de tek partinin, tek listeleriyle seçime gidelim. HDP’nin fikrine nazaran bu formda seçime gitmek daha çok milletvekili kazandıracak.
‘TİP seçime girsin’ diyoruz ya, bunun aslında HDP’ye değil 1 vekillik, 1 oy kaybettirmeyeceği bir yol var. O yol nedir? Mesela Bayburt, Gümüşhane, Aksaray, 52 tane bu formda HDP’nin zinhar, TİP’in de vekil çıkartamayacağı vilayetler var. Bu vilayetlerde TİP olarak bizim seçime girmemizin HDP’ye bir sandalye bile kaybı dokunmayacak. Bundan herkes emin olabilir.
Öbür tarafta nitekim stratejik vilayetler var. Konya; HDP’nin orada 50 bin oyu var. Vekil çıkartmak için 85 bin-95 bin ortasında oya ulaşılması gerekiyor. Muğla’da HDP’nin milletvekili yok lakin 40 bin oyu var. Bu türlü yerleri tespit edelim. Ve diyoruz ki buraların kimilerinde en işimize gelecek biçimde seçime girelim. Farzı mahal olarak şu an konuştuğumuz için söylüyorum: Muğla üzerinden örnek vermeye devam edeceğim. HDP’nin orada 40 bin oyu var. TİP’in de bir karşılığı var. Biz bunu görüyoruz. Ben tekraren gittim. TİP’in bir karşılığı var. Daha kıymetli bir şey söyleyeceğim. TİP bu karşılığı HDP tabanından almıyor, elimizde anketler var, bize oy vereceğini söyleyen, ki son ankette yüzde 3 artık bu, Taraf Hareket’in son anketi, insanın çok küçük bir kısmı daha evvel HDP’ye oy vermiş. Bizim seçmenimizle HDP’nin tabanı bir değil…
Kontenajan talebimiz yok. İstanbul’da diyoruz ki mesela, yarışabiliriz. HDP de girsin o yarışa. CHP esasen giriyor, YETERLİ Parti giriyor, biz de girelim TİP olarak.
(‘Oy kaybettirmez mi ittifaka? Mesela İstanbul 1. Bölgede 1. sırada Sera Kadıgil var, öbür tarafta Mithat Sancar var. Bu yarış iki partiye ziyan vermez mi?’ sorusu üzerine) Şayet ki benzeri seçmen havuzuna sesleniyor olsaydık bunun yanıtı evet olurdu. Mithat Hoca’nın oy alacağı taban öbür, Sera’nın oy alacağı taban öbür…” (HABER MERKEZİ)