Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Lideri
, son iki aydır yükselen kırmızı et fiyatları ve SAT-2 serotipi şap hastalığına ait değerlendirmelerde bulundu.
Yetiştiricilerin yaklaşık 4 yıldır girdi maliyetlerindeki artış ve birebir oranda yükselmeyen kesim fiyatlarından rahatsız olduğunu aktaran Tunç, üreticinin sattığı hayvanı yerine koymadığını anlattı. Tunç, “Besiciler ziyan ettikleri için hayvan tutamaz hale geldi. Yeni yılla birlikte fiyatlar artışa geçti. Ayrıyeten sarsıntılardan sonra bu artış hızlandı. Fiyat artışlarının zelzeleyle çok ilgisi yok. Biz yıllardır fiyatların bu düzeyde gitmeyeceğini ve hayvan varlığı azaldıkça fiyatların artacağını söylemiştik.” değerlendirmesinde bulundu.
Kırmızı et fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için tedbir alınması gerektiğini belirten Tunç, ESK’den piyasaya müdahale etmesini beklediklerini söyledi. Tunç,
“ESK ithal besilik hayvan yahut karkas et getirilebilir. Biz buna karşı değiliz. Genç besilik hayvan gelirse büyük hayvanlar ahırdan çıkar. Hem hayvanlar gençleşmiş olur hem de piyasaya olumlu bir tesiri olur. ESK’nin ithal hayvan yahut karkas et müdahalesi kırmızı et fiyatlarının yükselmesinin önüne geçebilir. Tahminen bir nebze düşürebilir.”
ifadelerini kullandı.
Tunç, büyük hayvan işletmelerinin varlığını bir biçimde sürdürdüğüne dikkati çekerek, besilik hayvan getirilirse bunların küçük işletmelere verilmesinin hayvan varlığının artması ve sürdürülebilirlik için daha yararlı olacağını anlattı.
Ramazanda kırmızı et tüketiminin arttığına değinen Tunç,
“Bir müdahale olmazsa fiyatlar artmaya devam edebilir. Bu da vatandaşın kırmızı ete ulaşmasını pürüzler. Biz fiyatların makul olmasını ve ülkede herkesin bu protein kaynağından faydalanmasını istiyoruz. Ramazanda kırmızı ete ulaşımda dert olmaması için bir an evvel müdahale edilmeli.”
dedi.
“Şap hastalığı için acil tedbir alınmalı”
Tunç, şap hastalığının çıkmasının hem ülkeye hem de dala büyük bir ziyan verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Dünyada şap artık çok görülen bir hastalık değil. Bizim ülkemizde de Trakya’da denetimli bir bölge var ve burada da yaklaşık 10 yıldır şap hastalığına rastlanmadı. Şap hastalığının görülmemesi için hayvanların özellikler hudut giriş çıkışlarında tedbirler alınmalı. Ayrıyeten kurban edilecek hayvanlar öteki vilayetlere gönderilirken de kan analizleri alınarak denetimler yapılmalı. Süratli bir biçimde tedbir alınıp şap hastalığının yayılması engellenemezse mali kaybı çok fazla olur.”
